Çocukları Daha Akıllı, Daha Sosyal ve Daha Kültürlü Nasıl Yetiştirebiliriz?
Çocukların zeka gelişimini etkileyen temel faktör genetik miras olsa da zihinsel gelişimin hamilelik koşulları, sosyal çevre, çocukla duygusal etkileşim gibi faktörlerden de etkilenebildiği bilinmektedir. Zeka aslında tek bir kavram değildir. Zekayı oluşturan kısmi yeteneklere baktığımızda, bu yeteneklerin hem doğuştan gelen yetenekleri hem de hem çocuğun kendi çabası hem de çevresel uyaranların etkisiyle edinilen bilgi ve becerileri içerdiğini görürüz. Zihinsel beceriler, çocuğun çevreye uyumunu kolaylaştıran, bilgiyi elde etme ve gerektiğinde kullanma esnekliği veren becerilerdir. Çevre koşulları, ebeveyn tutumları ve duygusal iletişim sayesinde çocuk, var olan zeka potansiyelini rahatlıkla kullanabilir ve zenginleştirebilir. Yetersiz entelektüel potansiyele sahip olarak doğan bir çocuğun, sırf çevre koşulları nedeniyle zekasını artıramayacağını söylemeye gerek yok; Ancak uygun ortamın sağlanmasıyla her çocuğun potansiyelini en etkin şekilde kullanması sağlanabilir.
Sosyal Gelişimin Önemi
Küçük çocukların sosyalleşmesinde ailenin önemi büyüktür. Yaklaşık 2 aylık bebekler gülümsemeyle karşılık verebilir. Yani bebek neredeyse doğduğu andan itibaren dış dünyayla ve çevresindeki insanlarla iletişim kurar. Bir bebeğe ne kadar çok bakım yapılırsa ve ne kadar çeşitli sosyal ortamlara maruz kalırsa, sosyal çevreye o kadar iyi uyum sağlayabilir. Öğrendiği bilgi ve becerileri esas olarak diğer insanlarla etkileşim kurarak veya model alarak öğrenerek pekiştirir. Bilgi düzeyini, becerilerini ve çeşitli yönlerini diğer insanlar aracılığıyla uygular ve sosyal ortamlarda kendini ifade etmenin bir yolunu bulur. Çocuk büyüdükçe becerilerini geliştirebileceği, kendini farklı şekillerde ifade edebileceği farklı sosyal ortamlarda bulunması önemlidir. Bu sayede sürekli kendini geliştirmeyi öğrenir ve kendisinin farklı yönlerini fark etme fırsatını yakalar. Farklı sosyal ortamlar, mevcut entelektüel potansiyelin kullanılmasını ve becerilerin sosyal olarak kabul edilebilir bir biçimde geliştirilmesini başlatır. Sosyal ve entelektüel olmak için model olmanın önemi Model alarak (taklit ederek) öğrenme, öğrenmenin en etkili biçimlerinden biridir. Çocuklar sosyal iletişim tarzını çoğunlukla çevrelerindeki yetişkinleri örnek alarak öğrenirler. Ergenlikte akranların örneğini takip etmek önemlidir. Sosyal ilişkilere önem veren, günlük rutin ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra kişisel gelişim fırsatları sunan, çeşitli aktivite ve hobilere katılan ailelerden gelen çocukların çoğunlukla çok yönlü ve kendilerini geliştiren bireyler oldukları bilinmektedir.
Çocuklar da ailelerin boş zaman alışkanlıklarını taklit ediyorlar. Örneğin bütün gece televizyon izlenen ailelerde çocuklar kaçınılmaz olarak televizyonu karşılamaya başlarlar. Veya aynı şekilde düzenli olarak gazete okunan evlerde çocuklar da gazete ve dergi okumaya meraklı ve meraklı olurlar. Çocuğunuzu hafta sonları sinemaya ya da tiyatroya gitmeye teşvik etmeniz ya da sadece boş zamanlarınızda alışveriş yapmanız fark yaratır. Belli bir yaşa ulaşmış, kendini geliştirmeye ve işlerinde ve rutinlerinde yeni bilgiler edinmeye hazır olanların tutumları çocuklarını da etkileyerek bilgi edinmenin keyfini ve bilginin pratikte uygulanmasını sağlar. Ancak günlük rutinleri dışında hiçbir şey yapmayan, mevcut bilgi ve becerileriyle yetinmeye çalışan ebeveynlerin, çocuklarının sahip olduklarıyla yetinmelerine örnek teşkil ettikleri de unutulmamalıdır. Ebeveynler için öneriler * Hamilelik döneminden itibaren bebeğinizle duygusal bir ilişki kurmaya özen gösterin. Doğumuna hazırlanmak onunla ilişki kurmanızı sağlar ve böylece her türlü gelişmeye fırsat tanır.
* Zekanın değişmez olmadığını unutmayın. Zekayı oluşturan becerilerin birçoğunu geliştirmek mümkündür. Çocuğunuza ne kadar çok çevresel uyarım sunarsanız, çocuğun kendini geliştirme fırsatları da o kadar artar.
* Her çocuğun zeka yapısı farklıdır. Çocuğunuzu iyi tanırsanız ve gelişimine uygun alanları bulursanız ona rehberlik etmeniz daha kolay olacaktır.
Bazen çocuklar daha az yetkin oldukları konulara daha az çaba harcarlar. Bunu anlamak önemlidir. Bu durumda hem daha az yetenekli olduğu alanları geliştirecek hem de yetenekli olduğu alanları destekleyecek adımların atılması önemli.
*Çocuğunuzun sosyalleşeceği ve diğer insanlarla ilişkilerini destekleyecek ortamlar hazırlamaya çalışın. Çocuğunuzun ilgisini çeken alanları öğrenin ve bu alanlarla ilgili etkinliklere katılın. Bu onun becerilerini, özgüvenini geliştirecek ve sosyal gelişimine katkıda bulunacaktır. Bu tür sosyal ortamlar çocukların kendilerini kolaylıkla ifade etmelerine, bir gruba ait olmayı öğrenmelerine, sosyal kuralları öğrenmelerine ve uygulamalarına, kurallara uydukları takdirde kabul edileceklerini bilmelerine olanak sağlar. Çocuk girdiği sosyal ortamlarla uyum içinde olmayı ve bu uyumdan memnun olmayı öğrendiğinde var olan beceri ve yeteneklerini daha kolay ortaya koyabilecektir.
* Bir çocuğa güvenmek belki de bir ebeveynin çocuğuna verebileceği en önemli ve değerli şeydir. Güven, ilgi ve sevgiye dayanır. Özenle ve sevgiyle yetiştirilen, aynı zamanda kendi ihtiyaçlarını karşılama konusunda da desteklenen, kendi ayakları üzerinde durabilen bir çocuk yetiştirmeye çabalayan bir ebeveyn olmaya çabalamalıyız. Bazen ilgi ve sevgi aşırı korumayla karıştırılabilir. Aşırı koruma, çocukların birçok beceri geliştirmesini engelleyebilir. Buradaki temel prensip, çocuğun bir beceriyi öğrendiği andan itibaren onu kendisinin yapması gerektiğidir. Örneğin kaşık ve çatal tutmayı öğrenen bir çocuk artık kendi kendine yemek yemeye başlamalıdır. Anne ve babası tarafından beslenen bir çocuk, kendi kendine yemek yeme becerisine sahip olsa bile pek çok konuda özgüven geliştirmez. Özgüven, ancak bunu başarabileceğinizi anladığınızda ortaya çıkan bir duygudur. Çocuk anne evinden güvenli bir şekilde çıkıp başka bir ortamda özgüven kazanırsa hem sosyal olarak gelişir hem de her alanda gelişme fırsatı bulur.
* Yapım alışkanlıklarında modellemenin önemi iyi bilinmektedir. Öncelikle çocuğunuza kazandırmak istediğiniz tüm alışkanlıkları edinmeli ve ona bu konularda örnek olmalısınız. Çocuklarınız okuma, bilgi edinme, kendini geliştirme, sanatsal ve entelektüel faaliyetlere katılma gibi alışkanlıklarınızı ve yaşam tarzınızı örnek alacaktır. Örneğin çocuğunuza oyuncak aldığınız kadar kitap ve dergi de alırsanız, çocuğunuzu daha çok okumaya teşvik etmiş olursunuz.